Y kuşağını nasıl satın alırız?

Y kuşağına ulaşmanın en iyi yolu: E-posta

2017 itibariyle 200 milyar Dolar’lık satın alma gücü olacağı ön görülen Y kuşağı her markanın gözdesi. Peki onlara ulaşmanın en iyi yolu ne? 

Cevap: elektronik posta.

Tüm “e-posta öldü”— Çok kirli! Spam dolu! Dikkat dağıtıcı! Snapchat! —  konuşmalarına rağmen e-posta hala dijital iletişimde vazgeçilmez bir standart olma özelliğini koruyor. Y kuşağı tüm yaş grupları içerisinde e-postalarına en çok bakan yaş grubu, hatta Adobe’un yeni çalışmasından çıkan verilere göre, neredeyse yarısı tuvalette dahi e-postalarına bakıyor. Bkz: blogs. Yine aynı çalışmaya göre, %98’i çalışırken her birkaç saatte bir, %87’si iş dışında da e-postalarını kontrol ediyor.

E-posta, sadece Y kuşağına özgü olmayarak, doğrudan pazarlamada en yüksek yatırım getirisi (Direct Marketing Association’a göre, harcanan her bir dolar için 39 dolar getiri) sağlayan araç. Bu yine de eski tarz e-posta pazarlama tarzının Y kuşağında etkili olduğunu göstermiyor. Aksine, pazarlamacılar dikkatli ayarlama yapmak ve o korkunç çöp kutusuna gitme riskini azaltmak zorundalar. Bir sonraki e-posta kampanyanızı planlarken Y kuşağının hitap ettiğiniz kitlenin anahtar grubu olduğunu göz önünde bulundurmayı unutmayın:

  • Mobil çağa uyum bir zorunluluk. Y kuşağı, diğer yaş gruplarına oranla e-postalarına akıllı telefonları üzerinden bakmaya daha eğilimli. (%88 oranında Y kuşağı kullanıcısı e-postalarına akıllı telefonlarını kullanarak bakıyor). Eğer mobil olmak önceliğiniz değilse, Y kuşağını öncelikli müşteriniz olarak konumlandıramazsınız. Duyarlı Tasarım olarak çevrilebilecek olan Responsive Design, sitelerin mobil cihazlarda da en iyi deneyimi sunacak şekilde tasarlanması anlamına geliyor. Eğer bu tasarım sistemini kullanmıyorsanız, kendinizi mobil cihazlarıyla yatıp kalkan bir nesle aşina hale getiremezsiniz.
  • Zamanlama çok önemli. Haftanın hangi günü ve günün hangi saati o e-postaların açıldığını bilmiyorsanız, siteye girişlerle ve tıklamalarla ilgilenmek size pek bir şey kazandırmaz. Örneğin, Y kuşağının %45.2 gibi bir kısmının e-maillerine yataklarında baktığı saptandı. Neden e-postalarınızı sabahın erken saatlerinde veya gecenin bir saatinde, günün bu vakitleriyle ilgili bir içerik oluşturarak göndermeyi denemiyorsunuz?
  • Yazı ile değil, görselle iletişime geçin. Y kuşağı için mesajları filtrelemek önemli bir mekanizma. Neden sadece gülen ve kızan bir smiley göndermek yerine yazılı bir anket talebi gönderesiniz ki? Görüntüler, Y kuşağının dilinin ayrılmaz bir parçası -iş yerinde bile-. Y kuşağının üçte birine göre, doğrudan yöneticisine veya üst düzey yöneticisine emoji göndermek uygun bir iletişim yolu. Haliyle markalardan gelecek olan emojiler konusunda da aynı rahatlığı beklemek yanlış bir tahmin olmaz. Y kuşağı görüntülerle düşünüp iletişim kuruyor, bu sebeple pazarlamacılar hızlı geri dönüş alabilmek için e-postalarını görüntü ve emojiler kullanarak yeniden düzenlemeliler.
  • Az çoktur.  Y kuşağına e-posta yoluyla pazarlama yapmak, aynı şeyin defalarca gönderilmesi anlamına gelmiyor. Nitekim %39’u sayfalarında daha az spam görmek isterken, %32’lik bir kısmı markadan birbirinin tekrarı olan mailler almak istiyor. Pazarlamacıların dikkate alması gereken nokta; listenizdeki e-postalara spam göndermeyin ve her bir bireyin önce kim olduğunu anlayıp ardından kişiye özel pazarlama yöntemleri kullanın.

Her Y kumine 2şağı bireyi aynı şekilde iletişim kurmuyor ve dijital iletişim de sürekli yenileniyor. Bununla birlikte, e-posta göndermenin hala mobil müşterilere ulaşmanın en önemli yolu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tek yapmanız gereken, eski e-posta taktiklerinizi değiştirmek.

 

Çeviri: Kristin Naragon

Yorum yapın