Bir cenazede mutlu olacağımı hiç düşünmezdim ama sevgili eski dostumuz içerik pazarlaması vefat etti ve bu gerçekten iyi bir şey. R.I.P. yani Rest In Peace (Huzur içinde yat). Ama eğer bu R.I.P.’i iyi tanıyorsam, Return If Possible (Dönebiliyorsan Dön) anlamına geliyor.
İçerik Pazarlaması zamanında çok popülerdi. Hala ölümünü kabullenemeyen insanlar var. Çünkü kendisi pek çokları için sevilen bir rol modeliydi. Pazarlamacılar arasında, adeta bir kaide üzerine oturtulmuş durumdaydı. Huşu içinde izleniyordu. En büyük hayranları yani “İçerik Pazarlamacıları”, onu kalplerindeki altın tahta oturtmuşlardı. İçerik Pazarlaması, geçtiğimiz günlerde üzerine atılan “sadece bir vızıltı, gerçek bir şey değil” iftirası üzerine başlayan tartışmalar sonucu öldü. Bunun altında yatan gerçekliğin viral olmadığını söylemekte fayda var.
İçerik Pazarlaması vasiyetinde tüm mal varlığını ve geri kalan her şeyi babasına, Değer Pazarlamasına bıraktığını gösterdi. Tabii bu durum Değer ve İçeriğin uzun zamandır bir araya gelmemesinden dolayı hayranlarına bir sürpriz yapmış olabilir. Değer Pazarlaması bir basın toplantısıyla bir çıkış yolu, bir kurtuluş ve bir sığınak olarak pazarlamacılara iyi bir seçim olduğunu kanıtladı. Pazarlama cennetini açan kapının anahtarını elinde tuttuğunu ve onu takip edenlerin mükafatlandırılacağı sinyalini verdi.
İçerik pazarlaması gerçekten öldü mü?
Geçtiğimiz yıllar boyunca “İnternet Pazarlaması” yani içeriğin yayınlandığı yer, iş dünyasında etki ve otorite yaratmak, tanınmak ve itibar kazanmak için birincil yollardan sayılıyordu. İçerik üretmenin etkili bir strateji olduğu konusunda şüphe yok, ancak bu konuda sürekli vaaz verenler içeriği kitle istismarına uğrattı. Zamanın en önemli varlıklardan biri olarak kabul edildiği bu dönemde, iş dünyası ve markalar olarak, çalışmak ve yardım etmek istediğimiz insanların zamanını hesaba katmalıyız!
Hepimizin çok az vakti var. Okuyucunun değerli zamanını sadece daha çok tıklanmış olmak için çalan o insan mı olmak istiyorsunuz? İnsanların gerçekten istediği şey değer. Onlar hayatlarının her dakikasını iyileştirecek şeyler arıyor. Bu değeri daha fazla insanla, işle ya da markayla deneyimlemeleri, sizin için zamandan başka şeyler harcamaları anlamına geliyor. Ne iş yapıyor olursanız olun, ilk hedefiniz her zaman değer yaratmak olmalı. Sürekli ve daimi. Sadece ‘içerik’ değil. En iyi pazarlama görünmez, var olmayan ve sessiz olandır. En iyi pazarlama, pazarlamamadır. Pazarlama sizin doğru düzgün bir değer yaratamamanızın size ödettiği bedeldir.
Gerçekten kitlenizi önemseyip ve onlara bir değer sunduğunuzda, bunu hissederler ve karşılığında size hak ettiğiniz değeri verirler. Günümüzde müşteriler seçenekler arasında şımarıyor. Herhangi bir yerde işlerini görebilirler ve bunun için size ihtiyaçları yok. Eğer müşteri kazanma stratejiniz çoğunlukla taktiklere dayanmaya başladıysa, değer yaratmaya çabalamanız ve amacınızı iyileştirmeye odaklanmanız gerekiyor demektir. Müşterilerinize istedikleri şeyi verin. Hatta istedikleri şeyleri vermekle kalmayın, onlara istediklerinin farkında bile olmadıkları şeyleri verin. Bunu ancak ve ancak onları gerçekten tanımaya çalışıyorsanız ve onlarla zaman geçiriyorsanız yapabilirsiniz.
Peki, İçerik Pazarlaması gerçekten de öldü mü? Aslına bakarsanız, hiç yaşamamıştı bile. Yaşayan her zaman değerdi…