Kâr krizi olmadığını mı düşünüyorsunuz? Küçük İşletme Yönetimi (Small Business Administration – Amerika’da girişimcilere ve küçük işletmelere destek sağlayan bir devlet kurumudur) son zamanlarda bir araştırma yaptı ve ABD’deki 28 milyon küçük işletmelerin yaklaşık yüzde 83’ünün kârlı olmadığını keşfetti. Şok edici bir istatistik. Küçük işletmelerin büyük çoğunluğu para kaybediyor. Bu, küçük işletmelerin iş fırsatlarını kapattığını ve milyonlarca ailenin gelirlerini azaltma ihtimali olduğunu gösteriyor.
Birçok küçük işletme neden kâr sağlamaz? Bunun nedeni, kâr düşüncemizin – kâr zihniyetimizin- olmasıdır. “Yılsonu kârı” ya da “alt satır” hakkında konuşuyoruz. Kârın, tüm faturalarımızı ödedikten sonra geride kalanlar olduğunu düşünüyoruz.
Sorun? Genellikle, geriye hiçbir şey kalmıyor.
Kâr, bir olay olarak düşünülür. Sonunda ulaşacağımız bir şey. Bir sonraki engelin biraz ötesinde, virajın hemen etrafında.
Sorun? Kâr, bizim gelmemizi beklemiyor.
Nasıl kâr sağlarız?
Kâr krizini çözmek için ihtiyacımız olan şey, yeni bir perspektiftir. Şirketlerimiz için düşünmek ve kâr elde etmek için tamamen yeni bir yol lazım. Bu yol ise kârınızı önceliğiniz yapmaktır.
Şirketinize gelen her bir gelirin bir kısmı kârlılığa doğru bir adım olur. Bir çek aldığınızda, kâr hesabınız olarak belirlenmiş ayrı bir hesaba önceden belirlenmiş bir yüzdeyi yatırırsınız. Bu hesabı yeni bir bankada açıp banka kartına bağlamazsınız. Faturaları ödemek için bundan para çekmezsiniz. Bu kâr hesabınızdır ve elinize ne zaman para geçerse önce bu hesaba para yatırmanız gerekir.
Şu ana kadar zorlukla anlıyor olabilirsiniz ve ilk olarak kâr etmeye başlarsanız faturalarınızı ödeyemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. Ama işin sırrı: bir yolunu bulursunuz. Daha tutumlu olmaya başlayacaksınız. İşleri daha fazla büyütüp canlandıracaksınız. Daha azıyla daha fazlasını yapmayı öğreneceksiniz. Düşünün – bir müşterinizi (ve gelecekteki gelirinizi) kaybederseniz, sadece mağazayı kapatmazsınız değil mi? İşin yürümesi için bir yol bulursunuz.
Artık kârı önceliğe koymanın yaradığını biliyorum. Dünyanın dört bir yanındaki yüzlerce şirketin kendilerini yalın, uzmanlaşmış, kârlı işlere çevirdiğini gördüm. Ancak endişeli insanlar için, küçük başlamayı öneririm. Gelirinizin %1’ini alarak bir kâr hesabı oluşturmaya çalışın. Yüzde 1? Asla kaçırmayacağınız bir pay! Ancak kârınız birikecek ve fark edeceksiniz ki faturalarınızı hala ödeyebileceğinizi ve personel maaş çeklerini imzalayabileceğinizi görecek ve işlerin nasıl çalıştığını anlamaya başlayacaksınız.
Girişimci olarak başarılı olmak istiyorsak, kârı öncelik olarak almayı öğrenmeliyiz. Ve açıkça söylemek gerekirse, hayatta olan her şeyin para olduğunu söylemiyorum. Ancak, işletmenizin gelişmesini istiyorsanız, ailenizi geçindirmek istiyorsanız, bunu kendinize, çalışanlarınıza ve topluluğunuza işinizi kârlı bir şekilde yürütmek için borçlusunuz.
Kaynak: smallbiztrends.com