Influencer Marketing’in önemine dair 6 istatistik

Gönderilerinin yankı uyandırabilmesi için influencerların kitleleri ile güven tesis etmeleri gerekiyor. Eğer kampanyalarının verimli şekilde yapılabilmesini istiyorlarsa, markaların ve ajansların yürütülen kampanyaları influencerlarıyla birlikte güven tesis etmeliler. Tüketiciler dikkatlerini çekmeye çalışan kampanyalara boğulmuş durumdalar ve markalara duydukları güven hiç olmadığı kadar az. Bu durum kitlenizle güven tesis etmeyi her zamankinden zor ve önemli yapıyor. Genellikle tüketiciler akranlarına ve onların sağladığı önerilere güvenirler. Bu güven savaşıyla baş edebilmek için, işi iyi kavramış pazarlamacılar bu akran önerilerinden faydalanmak ve kitleleriyle güven tesis edebilmek için Influencer Marketing’e yöneliyorlar. Kısaca “pazarlama alanında geleneksel ünlüler yerine yüksek takipçi sayısına sahip insanlar aracığıyla iletişim yapma” olarak tanımlanabilecek Influencer Marketing hakkındaki istatistikler ise şunları söylüyor:

Havas Media’ya göre markaların yalnızca %22’sine güven duyuluyor.

Bu her pazarlamacı için oldukça korkutucu bir rakam. Markanız ve kitleniz arasında güven tesis etmedikçe, ürününüzü veya servisinizi pazarlamak neredeyse imkansız. Bu yüzden pazarlamacılar kitleyle güven nasıl tesis edilir ve sürdürülür gibi oldukça zor bir soruyla karşı karşıya.

Bloglovin’e göre kadınların %61’i onlara gerçek olduğunu hissettirmezse influencerların sponsorluğundaki içerikle ilgilenmeyeceklerini söylüyor.

Güven ve özgünlük influencer aracılığıyla yapılan herhangi bir kampanyanın ilgi çekmesi için çok kritik. Güven olmadıkça, temas edeceğini umduğunuz içerin gerçek hissettirmesi ve arzuladığınız kitlede yankı uyandırması mümkün değil. Düşük güven düşük temasa eşittir, ve bu düzen biri influencer’ın kitlesini zamanla eritebilir. Bu rapor özellikle kadınlarla ilişkili olmasına rağmen bu prensipler Influencer Marketing alanının tamamında uygulanabilir.

Forbes’e göre Y kuşağının %43’ü haberleri okurken özgünlüğü içeriğin üzerinde tutuyor.

Forbes’un 1300 Y kuşağı mensubuyla yaptığı ankete göre, genç insanlar ürettiği herhangi bir içeriğe bakmadan önce siteye ya da haber şirketine güvenmek istiyor. Forbes’tan Dan Schawbel’ın yazdığı şekliyle, “Y kuşağı insanlarla en iyi logolar üzerinden bağlantı kuruyor.” Eğer güven tesis edilmediyse, Y kuşağı içeriğinizle etkileşime bile girmeyebilir. Bir influencer çok fazla ilgi çekebilir fakat önemli olan tek ilgi markanızın kitlenizle aranızda güven oluşturan özgün ve gerçek etkileşimi olması.

The Youtube Generation Study’e göre Youtube abonelerinin %60’ı neyi satın alacaklarıyla ilgili tavsiyeleri geleneksel ünlüler yerine favori Youtube içerik yaratıcılarından takip etmeyi tercih ediyor.

Hedef kitlenizde markanız hakkında pozitif fikirler oluşturmak için ünlü sözcüler uzun zamandır iyi bir yöntem olarak düşünülüyordu. H&R Block kitlesiyle güven tesis etmek istiyordu, bu yüzden Jon Hamm’i sözcüleri olarak işe aldılar. Fakat konuyu idrak etmiş markalar artık Youtube’daki influencerlara ya da aynı ilgi alanlarına sahip kitleler oluşturmuş diğer kanallara yöneliyorlar. Bu yerleştirmeler genel ünlü spotlarına göre daha özgün ve daha fazla markayla alakalı öneriler yönlendirebiliyor.

Nielsen’a göre tüketicilerin %83’ü akranlarından gelen önerilere reklamlardan gelenlere göre daha fazla güveniyor.

Tüketiciler akranlarından aldıkları önerileri reklamlarda gördükleri önerilere göre daha kayda değer buluyor. Arkadaşlarının fikirlerine güveniyorlar çünkü kendilerinin de arkadaşlarının da tarafsız olduğuna ve verdikleri önerilerin bireylere özgü olduğuna inanıyorlar. Bu noktada influencerlar bu iş için oldukça uygun oluyor. En iyi influencerlar ürettikleri diğer içeriklere uygun olmayan reklam tekliflerini reddediyorlar ve markalara tarafsız yaklaşıyorlar. Eğer ürünü zaten sevdilerse duyurmaktan memnun oluyorlar ya da ürünü test edip dürüstçe fikirlerini iletiyor ya da ürünü duyuruyolar. Eğer markanıza en çok uyan kişiliğe sahip ve sizin ilgi alanınızı hedef alan doğru influencer’ı bulabilirseniz, paylaşacakları öneriler kitleleri için daha kişiselleştirilmiş oluyor.

Son olarak, Technorati’ye göre tüketicilerin %54’ü topluluk küçüldükçe, etkinin arttını savunuyor.

Influencer Marketing daha büyük bir kitleye ulaşabilmenizi sağlayabilecek olsa da, eğer bu kitle doğru kitle değilse sonunda sizin için önemsiz olabilir. Markanızı 30.000 potansiyel alıcıya gösterebilmek, 200.000 tamamen ilgisiz kullanıcıya göstermekten daha iyidir. Takipçi seviyesi önemli olmadan, içeriği ve tarzı markanıza en çok uyan influencer’ı bulmak, mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşmaya çalışmaktan çok daha akıllıca bir strateji. Daha az takipçiye sahip influencer daha alakalı, ilgi gösterecek ve güven duyan bir kitleye sahip olabilir çünkü bu influencerlar hala “bir şeyleri batırmamış” olabilir. Örneğin Kardashian-markalı bir gönderinin yorumlar bölümlerini inceleyip, anlayabilirsiniz.

Markanızla güven tesis edebilmek için tekerleği yeniden icat etmenize gerek yok. Fakat markanız ve influencer arasında güven teşvik etmeniz gerekiyor (takipçileriyle en iyi şekilde temas kurarken markanızın değerlerini yansıtacak içerik üretmelerine olan güvenden bahsediyoruz). Kitlenizle temasa geçmek için kullanılacak bir oyun kitabı yazabilmek için mevcut pazarlama prensiplerinden faydalanabilirsiniz. Özgün influencerlardan gelecek akran önerilerini, markanızla teması artırmak için kullanın.

Kaynak: searchenginewatch.com