İstanbul Bilgi Üniversitesi, bu yıl üçüncüsü düzenlenen İçerikle Pazarlama Konferansı ’na ev sahipliği yaptı. Santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşen “İçerik Pazarı” başlıklı konferansta başarılı çevrimiçi içerik üretimi, sosyal medya ve içerik pazarlamasının pazarlamayı ne ölçüde demokratikleştirdiği ve içerik üretimibib pazarlamaya olan etkilerinden söz edildi. Konferansın sonunda ise “İnfluencer’lar Takipçilerinin Satın Alma Tercihini Ne Ölçüde Etkiliyor” başlıklı araştırmanın sonuçlarına da yer verildi.
Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Güventürk Görgülü’nün açılış konuşmasıyla başladı. İzleyicilere “Neden içerik günümüz pazarlamasının en etkili yöntemleri arasına geldi?” sorusunu yönelten Görgülü, içeriğin geri dönülmez bir şekilde pazarlamanın en kullanışlı kollarından biri olmasının, mobil dünyaya sağladığımız uyumla ilgili olduğunu belirterek şunları söyledi: “4 milyar internet kullanıcısının yüzde 52’si internete mobil telefon üzerinden bağlanıyor; medya tüketimi büyük ölçüde mobil cihazlar üzerinden son derece hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Artık reklamlara eskisi kadar tahammülümüz yok. Bir ürün satın almaya hazır insanların karşısına doğru yer ve zamanda çıkmak isteğinizde içerik pazarlamaya başvurmanız gerekiyor. Bu nedenle içerik günümüzde büyük önem taşıyor, bu önem giderek de artacak.”
Dünyanın doğusunda hızlı bir değişim yaşandığını ifade eden Görgülü, “Dünyada yapay zekaya en çok yatırım yapan iki ülke var: Amerika ve Çin. Mobil cihazın en çok kullanıldığı yerler de uzak doğu ülkeleri. Bunun nedeni ise mobil öncelikli olarak internete girmeleri. Yani yoksul olmaları nedeniyle masaüstü cihazları kullanmadan doğrudan telefonla internete bağlandılar. Şimdi ise bu bir avantaj haline geldi. Avrupa ve batıda ise önce masaüstü araçlar geldi daha sonra akıllı telefonlar geldi ve biz hala masaüstü ağırlıklı düşünmekten kurtulamadık” dedi.
Güventürk Görgülü, mobil öncelik ve yapay zekanın bir araya gelmesinin basit bir teknolojik değişim olmadığını, zincirleme reaksiyona yol açacak ve dünyayı değiştirecek bir gelişme olduğuna değinerek yeni dönemde “İçerik Öncelikli Dünya” ve “Yeni Baştan Tasarım”gerektiğini vurguladı. Görgülü, mobil öncelikli düşünmemiz ve bunu içerikle desteklememiz gerektiğini, mobil dünyaya içerik üretmek için şu zamana kadar kullanmış olduğumuz formatı yıkıp tekrar tasarlamamız gerektiğini ve mobille yapay zekayı birleştirmenin insanlar arası iş yapış şekillerini değiştireceğini anlattı.
“Artık herkes bir pazarlamacı”
Native Reklam ve İçerik Öneri Platformu Engageya Türkiye Ülke Müdürü İlter Avcı ise mobilin hayatın içine girmesinin insanların gündelik yaşamını değiştirdiğini belirterek, “İnsanların dikkat süresi giderek azalıyor, bunun en büyük sebebi tercih listesinin çoğalması. Karar verme süreçleri değişti; dijital medya sayesinde ‘hemen, şimdi, burada’ kavramları hayatımıza girdi. Bu da pazarlamanın içerik ağırlıklı olmasına neden oldu. Erişilebilirlik, hız ve maddi açılardan hem pazarlama sektörü hem de müşteriler için demokratik bir ortamın oluştuğunu söylemek mümkün” dedi.
Günümüzde artık herkesin birer pazarlamacı olduğunu ifade eden Avcı, pazarlamanın sadece pazarlama departmanlarından çıktığını artık herkesin pazarlamanın içinde olduğunu söyledi. Dijitalin markalar için sağladığı en önemli şeyin sınırları kaldırmak olduğunu ifade eden Avcı, artık sadece tek bir kesimin değil herkesin her şeye ulaşabildiğini, her şeyin çift yönlü ve karşılıklı olduğunu söyledi. Avcı, pazarlamanın önündeki en büyük engellerden biri olan hedef kitleyi tanıma konusunun, dijital ile birlikte daha esnek bir hale geldiğini belirterek “Pazarlamacının yapması gereken tüm kanalları kullanarak içerikleri üretmesi, tüketiciyi anlaması ve markayı diğerlerinden farklı kılması. Bunları yaptıktan sonra içerik pazarlama iyi yönde ilerleyecektir” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Sosyal medya içerik pazarlama değil sadece ürün tanıtımı
İçerik Pazarlama Yöneticisi Merve Akcasu iyi performans gösteren çevrimiçi içerik üretmenin sırları ve içerik pazarlamada doğru bilinen yanlışlar üzerine konuştu. Akcasu öncelikle Türkiye’de içerik pazarlama tanımının yanlış algılandığını ifade etti. Akcasu, içerik pazarlamanın en çok sosyal medya yönetimiyle karıştırıldığını belirterek sosyal medya yönetiminin çok önemli olduğunu ancak tek başına sosyal medyada post paylaşmanın içerik pazarlaması yapmak anlamına gelmediğini söyledi.
İçerik pazarlamasının geçmişte The Michelin Guide ve John Deere’ın The Furrow Magazine’le başladığını belirterek içerik pazarlamada en önemli unsurun hedef kitlenin ihtiyaçları olduğunu vurguladı: “Müşteriyi bulun ve dinleyin, konunuzu seçin ve karar verin, içerik üretin, içeriğin tanıtımını yapıp sosyal medya kullanın daha sonra ölçün, değerlendirin ve tekrar amaç belirleyin.”
İçerik yaratırken kullanıcıyı ikna eden anahtar kelimeleri seçmenin, güçlü ve karşı konulmaz başlıklar belirlemenin, kısa ve anlam olarak birbirine bağlanan paragraflar kullanmanın önemine değinen Akcasu, çok resmi ya da çok laubali bir dilden kaçınılması gerektiğini söyledi. Hedef kitleyi tanıyıp ona göre bir üslup belirlememiz, yeterli sayıda görsel kullanmamız gerektiğini, müşteriye en başında değeri göstermemiz ve ona ne fayda sağlayacağından bahsetmemiz gerektiğini anlattı.
Nitelikli içerik arayışı ön planda
Konferansta “İçerik üretiminde ve pazarlamasında ‘yavaş yeni medya’ kulanımı” başlıklı bir sunum yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Saka ise, “Günümüzde bireylerin, daha nitelikli, hızlı tüketilemeyen, sindirilmeye ihtiyaç duyulan içerik arayışları ön plana çıkmaya başladı. Bireyler artık, Paywall (ödeme duvarı) gibi iş modelleriyle dağıtılan kaliteli içerikler için para bile ödeyebiliyorlar. Bu nedenle kurumların da viralleşmenin ötesinde, kullanıcılarla paylaşımının beş yıl sonrasında bile trafik yaratabilecek içerikler üretebilmeleri büyük önem taşıyor. Yapay zekanın ve robot gazeteciliğin de gelişmesiyle birlikte artık rutin içerikler (skor, borsa haberleri gibi) için iş gücüne ihtiyaç duyulmuyor. Bu da bireylerin daha kaliteli içerikler yaratabilmesine zaman ve imkan tanıyor” dedi.
“Gelecek nesnelerin değil, duyguların olacak.”
Medya ve içerik üretimi konusunda kendi markası Video Fabric’in yöneticisi M. Serdar Kılıç “d-evrim: Gelecek nesnelerin değil duyguların internetinde” konulu sunumunda günümüz ve geçmiş kıyaslaması yaparak başladı. Temelde dün ve bugünün arasında fark olmadığını dile getiren Kılıç son yıllarda geleneksel kanalların işe yaramamaya başladığını, insanların izlemek istedikleri içerikleri korsan sitelerden ya da parayla satın alabildikleri sitelerden izlemeye başladıklarını ve televizyonun önünün kesildiğini dile getirdi.
Beklenen yaşam sürelerini, eğitime yapılan kamu harcamalarını,kasıtlı cinayetleri, arazi kullanımlarını, göç grafiklerini, mülteci nüfus sayılarını vb. tablolar halinde gösteren Kılıç, değişen verileri anlayarak, analiz ederek her şeyi kurmamız gerektiğini ve insanların duygularını yönetmeyi öğrenmemiz gerektiğini söyledi. Kılıç, içerik pazarlamasında ürünün ne olduğunu bilmenin, hedef kitlesini tanımanın ve hedef kitleye ürünün nasıl ulaştırılacağını doğru planlamanın öneminden bahsetti. “Duygulara ve duyulara hitap edemezseniz içerik üretmeyin” diyen Kılıç içerik üretirken hedef kitleyi belirlemenin en önemli şey olduğunu söyledi. Kılıç: ”Duygulara ve duyulara siz hakim olmazsanız o size hakim olacak. Kendinizi geliştirin. Bu süreç içinde içeriğinizi duygulara yaslarsanız o zaman gerçekten farklı bir şeyler üretebilirsiniz. İçerik üretirken nitelik ve niceliği orantılı tutmak gerekiyor. Önemli olan doğru etkileşimi sağlayabilmek. Nitelik ve niceliği karıştırırsanız fabrika gibi içerik üretmeye başlarsınız” sözleriyle konuşmasına son verdi.
“Kalbinize iyi gelen şey işinize iyi gelir.”
Türkiye’nin en inovatif ve başarılı girişimlerinden Kolektif House’da pazarlama müdürü olarak görev yapan Mehmet Nafiz Duru konuşmasında Kolektif House’un online ve offline içerik pazarlamasını anlattı. Kolektif House’un nasıl büyüdüğünden ve geliştiğinden söz eden Duru, müşteriyi elde tutmanın yeni müşteri bulmaktan daha kolay olduğunu ve içerideki müşteriyi mutlu tutmanın en önemli şey olduğunu söyledi. Duru: “İçerik üretiminin işime ne katkısı var veya çok da önemli değil diye düşünüyorsanız, bütün şirketlerin sosyal medya kanalını kullanmaya başlaması ve blog açmasını ele alıp aslında bu konunun ne kadar önemli olmaya başladığını anlayabiliriz.” dedi.
Fenomeler takipçierini ne kadar etkiliyor?
Pazarlama 3.0 ekibinde araştırmacı ve içerik yöneticisi olarak çalışan Turan Farajova Sosyal medyada influencerlar’ın takipçilerinin satın alma kararlarını ne kadar etkiledikleriyle ilgili araştırma sonuçlarını paylaştı. Araştırmayla ilgili ayrıntılı habere ve sunuma buradan erişebilirsiniz.
Son olarak Instagrammer ve Fotoğrafçı Ahmet Erdem içerikle pazarlama hakkında şunları dile getirdi: ”Oluşturduğum içeriklerde ‘Ben beğenmiyorsam, yüzde 90 bunu kimse beğenmez’ stratejisini uyguluyorum ve kendi içime sinmeyen hiçbir ürünün pazarlamasını sayfamda yapmıyorum. Sosyal medyada influencer’lar arka arkaya farklı reklam yaptığında, platform bir gazete sayfası gibi oluyor. Bu, içerik pazarlama konusundaki eksiklik. Umarım bu şekilde reklam paylaşımı yapanlar da kendilerindeki eksikliği görebilir. 6 yıl önce yüzüne bakılmayan Doğu Ekspresi’ne giderken insanlar ‘Ne işin var Kars’ta?’ diyordu. Şimdi ise insanlar yer bulamıyor. Tecrübelerimizi güzel bir şekilde sosyal medyada paylaşabiliyorsak insanlar da kendine şans verip deneyimliyor.”
Fotoğraflar: Umut Yılmaz Genç
Yorumlar kapalı.