İnsanlar dikkat çekmek için hemen hemen her şeyi söyleyeceklerdir. Buna gözle görülür bir şekilde gerçek olmayan şeyler de dahil. Bu durumun nelere neden olabileceğini de hepimiz biliyoruz.
Pazarlama alanında kendisini ‘uzman’ olarak tanımlayan ve dikkate alınmadığı takdirde hiçbir zarara yol açmayacak tavsiyelerde bulunan bir sürü insan var. Buradaki sorun ise; gerçeği bilmeyenler bu tavsiyeleri okuyor ve işlerinde uyguluyorlar.
Bu sebeple; bazı mitler öne çıktı, internette yayıldı, okundu, paylaşıldı ve uygulandı. Fakat bunları uygulayan insan veya şirketler üzerinde negatif etkilere rastlandı.
Bu tehlike yaratabilecek mitlerden birkaçını birlikte inceleyelim:
1. SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) Bir Mit:
Bir sürü kişi arama motoru optimizasyonlarının gerçek olmadığını, SEO hizmeti satan ve bu şirketlere para kazandıran herkesin dolandırıldığını iddia ediyor. Google’ın arama algoritmasının, SEO taktiklerinin işe yaramayacağı kadar büyük olduğunu düşünüyorlar.
Ama ne yazık ki, bu doğru değil. Yetersiz SEO uygulamaları yüzünden istediklerine ulaşamayan bir sürü insan olmasının yanında iş dünyasında stratejik SEO hizmeti veren çok sayıda şirket bulunmakta. Akıllı SEO’lar, Google’da iyi sıralamada olan sitelerdeki kalıpları takip edebilir ve diğer sitelerin de daha üst sıralara çıkma şanslarını arttırmaya yardımcı olabilir.
Google’ın web sitenizi sıralamasında yardımcı olacak, garanti ve denenmiş yöntemleri var. Eğer insanlar bunun SEO olmadığını düşünüyorlarsa SEO’nun ne olduğunu anlamıyorlar.
2. Olumsuz Yorumlar İşiniz İçin Kötüdür:
Her işletme kendileri hakkında olumsuz bir yorum almaktan korkuyor. Bu, kötü bir şey değil. Sorun, kötü bir yorum veya eleştirinin işi mahvedeceğine olan inanç. Her şirket kötü yorumlar alır. Müşterilerinizin %100’ünü memnun etmeniz neredeyse imkansızdır. Enerjinizi kötü yorumları silerek harcamak yerine, bu eleştirileri aldığınızda şirketinizin bundan nasıl yaralanabileceğini düşünebilirsiniz.
Örneğin, müşterinizin yorumuna cevap verebilir ve onu mutlu etmeye çalışabilirsiniz. Ya da bunu bir şeyler öğrendiğiniz bir deneyim olarak kullanıp, ürününüzde bir şeyleri değiştirip, iyileştirerek aynı problemi yaşamaya devam etmezsiniz.
3. E-posta Öldü:
E-posta canlı ve iyi durumda. Hala endüstri ve şirketler arasında en yüksek yatırım getirisi olan pazarlama kanalı olmaya devam ediyor. ‘Uzmanlar’ ilk pazarlama e-postaların gönderilmesinden beri bunun öldüğünü iddia ediyorlar. Fakat e-postadan vazgeçerlerse etkili pazarlama fırsatlarını kaçırırlar.
4. En Düşük Ücret Kazanır:
Çok fazla şirket fiyat konusunda rekabet ediyor. Bunun nedeni ise rekabet ortamında kazanmanın tek yolunun en düşük fiyat sunmak olduğuna inanmaları.
Ancak ne kadar yanıldıklarını görmek için tek yapılması gereken Apple’a bakmak. Apple hiçbir zaman diğer şirketlerle fiyat konusunda rekabet etmedi. Bunun yerine, insanların bir parçası olmak için para ödeyecekleri kaliteli bir marka geliştirdiler.
Düşük fiyat, eğer ürününüzle diğer ürünler arasında bir fark olmadığı zaman kazanır. Eğer ürününüzü farklılaştırabiliyorsanız fiyat konusunda rekabet etmeniz gerekmez.
5. Geciken Satışlar İçin Cevap Web Sitesinin Tekrar Tasarımıdır:
Web sitesinin yeniden tasarlanması gereken bazı durumlar vardır. Fakat maalesef, bu durum çevrimiçi bir işle uğraşanlarda ilk başvurulan strateji haline geldi. Bunun nedeni ise bu efsaneyi pazarlayan çok sayıda web tasarım hizmeti olması.
Gerçek şu ki, problemin nerede olduğunu anlamak için iyi bir araştırma yapılması gerekiyor. Eğer sorun web sitesindeyse yeniden tasarlanması sorun değil. Ama siteyi yeniden tasarlamak her zaman sorunları çözmeyebiliyor.
6. İşletmeniz Sosyal Medyada Olmak Zorunda:
Günümüzde şirketlerin sosyal medyada olmaları iyi bir fikir ancak sosyal medyada sadece var olmak için bulunan çok fazla şirket var. Ve bu belli oluyor.
Şirketinizin Facebook veya Twitter’da bir sayfası olması eğer kullanıcılarınızla etkileşime girmiyorsanız, sadece bir şeyler paylaşıyorsanız işinize bir değer katmaz.
Şirketinizin sosyal medyayı nasıl lehine kullanabileceğini çözemiyorsanız o ortama ait değilsinizdir.
Kaynak: