Çeke duyulan güvenin azalmasının sebepleri nelerdir?

Çek, çok eski tarihlerden beri ticarette para yerine geçen, alıcının ve satıcının isimlerinin yazdığı bir evraktır. Çek koçanı şirket ve şahısların bankada açtıkları hesaba mahsuben verilir. Yapılan ticaretlerde kullanılan ödeme aracıdır. Çekler 2 şekilde yazılır; Birincisi hamiline şahıs ve kişilere yazılır, ikincisi şirket adına yazılır. Şirket adına yazılan çekler kesilen faturaya göre düzenlenir, hamiline yazılan çekler ise şahıslar arasında yapılan resmi olmayan işlemlerde kullanılır. 1970’li ve 2000’li yıllar arasında kullanılan çeklerin karşılığı olmama ihtimali yok denecek kadar azdı. Çünkü çekin karşılığı çıkmadığı takdirde esnaflar ve şahıslara olan güven zedelenir ve güven kaybına sebep olurdu . 2000’li yıllardan sonra ise devalüasyonun etkisiyle ve ekonomik krizler sonucunda çeke olan güven çok büyük bir şekilde azalmıştır.

Çeke duyulan güvenin azalmasının sebepleri nelerdir?

Eskiden çekin karşılığı olmadığı durumlarda çekin arkasına ‘karşılıksız’ yazılırdı. Şahıs, Ciro tarihinden itibaren 10 gün içinde parayı yatırmazsa hukuksal takibe girer ve hapis cezasıyla cezalandırılırdı. Bundan dolayı insanlar ticari kariyerini zedelemekten korkar ve piyasada duyulmaması için çeklerini günü gününe öderdi. Günümüzde, insanların çeke olan güveninin sarsılmasının temelinde, karşılıksız çıkma ihtimalinin eski zamanlara göre daha yüksek olması var. Çeke olan güven kaybından dolayı nakit veya banka teminatı altındaki çeklere rağbet artmıştır.

 

Günümüz ticaret dünyasında çeklere olan bakış açısını değerlendiren Meta Metal Sanayi Ticaret AŞ firmasının kurucusu Fariz Ballı şu ifadeleri kullandı: “1988 Yılında Meta Metal Sanayi Ticaret AŞ firmasını kurdum. Şimdi hem demir ticareti yapıp hem de çelik servis ve organize sanayi bölgesi için yatırımlar yapıyorum. Ticaretimizin %90’ını çek ile döndürmekteyiz. Daha önceleri esnaflar ve tüccarlar herkes birbirinin çekini alırdı, çünkü çeklerin dönme ihtimali çok zayıftı. Şimdi ise bankaların faizlerinin yükselmesinden dolayı banka teminatı altında çekleri almaktayım. 2007 yılında yüklü miktarlarda ödemeler yaparak çalıştığımız bir firma olmuştu. Daha sonra o firma sahibi maddi olarak güçlük yaşadı ve bunun sonucunda intihar etti. Biz de bundan dolayı sıkıntıya düştük ve yaklaşık 400 bin dolarlık çek karşılıksız kaldı. Buna rağmen ticaret hayatına bugün de devam ediyoruz.”

 

Arıkan boncuk şirketlerinin sahibi Mehmet Arıkan: “Eskiden biz burada tanıdığımız insanların çeklerini alırdık. Senette ve çekte niyet önemlidir. İnsan “çeki ödeyeceğim” diyorsa öder. Hemen ödemez  1 ay sonra, 2 ay sonra, hatta 1 sene sonra olsun niyeti bozuk olmayan kişi çekini öder. Niyeti bozuk olan kafasına koyduysa ödemez ve bizim böyle çok paralarımız gitti. Benim cebimde şu an yine çek var ama adam yabancı. Kalktı gitti memleketine ben bir daha adamı nerede bulacağım? Yarın çekin sahibinin yerine gideceğim ve soracağım, “bu çek sizin mi” diye, iş yerine bakacağım ve ona göre alacağım. Yine çek alıyorum ama doların yükselmesi bizi geriye götürdü. Ben şu an nakit satışına yöneldim. Benim bayağı alacaklarım var ama adamın üzerinde bir şey yok. Çeksiz iş yapamayız. Yine veriyorum mal, yapabileceğim bir şey yok. Ağzımız çok yandı lakin ticaret bu. Almak durumunda kalıyorum.” dedi.

 

Yazan: Emrehan Ballı