İş jenerasyona öncülük etmeye gelince, pazarlamacılar ile olan tartışmalarım çoğunlukla ticari fuarlar, e-posta pazarlama, seminer, soğuk çağrılar, reklam ve birincil pazarlama yaklaşımları olarak telemarketing gibi geleneksel yöntemleri kullanmalarını ortaya koyuyor. Bu yöntemler “Kullanıcıya giden pazarlama” olarak adlandırılan ve uzağa seyahat eden ve hedef pazarın ihtiyaçlarını aksetmek umuduyla bir pazarlama mesajının iletilmesini içerir. Benim görüşüm kullanıcıya giden pazarlama yaklaşımları aşağıda açıklanan nedenlerle etkinliğini kaybediyor.
İnsanlar ‘’kullanıcıya giden pazarlama’’ mesajlarını engelliyor.
Pazarlamacılar günde 2500 defa ‘’kullanıcıya giden pazarlama’’ mesajları göndererek ortalama müşterilerini havaya uçurmaktadır. Müşteriler bunun verdiği kesintileri sevmiyor ve bunlardan kurtulmak için yeni yollar üretiyorlar. Senin zorla gönderdiğin pazarlama mesajlarından kurtulmak için Caller ID, Sirius uydu radyo, spam filtreleri ve Tivo gibi yöntemler kullanıyorlar.
İnsanlar ticaret gösterine ve Seminerlere olan ilgilerini kaybediyor.
İnternet ve müttefik hizmetlerin gelmesiyle, daha fazla tüketici şimdi yeni şeyler öğrenmek ya da ürün ve hizmetler için alışveriş arama motorları, web siteleri, sosyal medya ve bloglar kullanıyorlar. Bunun olmasının sebebi ücretlerin bir otelde ve ya başka bir şehirde fuarlara katılmak yerine interneti kullanmanın oldukça daha ucuz olmasıdır.
Değişen tüketici davranışlarına nasıl hitap edilir?
Kullanıcıya giden(outbound) pazarlamayla mesajınızı bunları engellemek için yeni yollar bulmuş müşterilerinize ulaştırmak için milyonlar harcamak yerine, ben size kullanıcıyı çeken (inbound) pazarlamayı kullanımanızı öneriyorum.
İnbound pazarlama yaptığınız zaman, aslında ürün veya hizmetler ile ilgilenen tüketicilerin sizi bulmasına yardımcı olursunuz. Başarılı bir inbound pazarlama yaparak, websiteni ilgili sektörde patronmuş ya da bir lidermiş gibi lanse edebilirsin. Website sosyal medya, arama motorları ve bloglar sayesinde otomatik olarak ziyaret edilmeye başlayacaktır. Bence çoğu pazarlamacılar harcamalarının %90’nı outbound pazarlamaya harcarken sadece %10 ile inbound pazarlama yapmaktadırlar. Bunun yer değiştirmesi gerekiyor.
Geleneksel pazarlama ile ilgili bir benzerlik buldum. Potansiyel müşterilerin dikkatini çekmek için outbound pazarlamayı kullanmak, bir aslanın ormanda fil avlamaya çalışmasına benziyor.
Hatırlayın, Filler bundan 20 sene önce ormanda yaşıyordu, görünüşe göre artık orada yaşamıyorlar. Bu filler Savannah’ın sahil bölgelerine göç ettiler, bu durumda internetteki tüketiciler onlar. Yani, paranızı ve zamanızı ve çabanızı ormanda harcamanız yerine ben size sahilde bir dükkan açmanızı öneriyorum.