Önümüzdeki haftalarda, eğer bir aksilik olmazsa 21 Şubat’ta ünlü pazarlama gurusu, hatta yaygın nitelemeyle pazarlama dahisi, ABD’nin en başarılı pazarlamacısı sayılan, “Mor inek” kavramının yaratıcısı Seth Godin, bir konferans için Türkiye’ye geliyor.
HR Dergi tarafından düzenlenen konferansın bir video konferans olmayacağı özellikle vurgulanıyor. Çünkü hatırlarsınız, Seth Godin’in önceki yıl Doğuş Grubu tarafından düzenlenen Yeni Medya Düzeni Konferansı’na katılacağı ve büyük bir şaşaayla duyurulmuş, ancak daha sonra bu katılımın “video konferans” şeklinde olduğu anlaşılmıştı. Neyse bu sefer sanırım Godin canlı canlı Türkiye’ye gelecek ve fikirlerini Türkiye’deki pazarlamacılarla paylaşacak.
Söz Godin’e gelince Mor İnek’in başlıklarından biri olan “Günümüzde pazarlamacı olmak ne anlama geliyor?” sorusuna değinmeden geçemeyeceğim. Türkiye’de en çok satan pazarlama kitaplarının başında gelen Mor İnek’i okuyanlar için hatırlatma, okumayanlar için de Seth Godin’e başlangıç olması için Godin’in bu soruya verdiği yanıtı aktarıyorum:
“Mor İnek’in pazarlamanın ana unsurlarından biri haline gelmesi şirketler için büyük değişimlerin habercisidir. Her şeyden önce pazarlamanın tanımını değiştirir.
Eskiden mühendisler icat eder, üretimciler imal eder, pazarlamacılar pazarlar ve satışçılar satardı. Emek dağılımı netti. Bütün işi tepedeki başkan yönetirdi. Pazarlamacının bir bütçesi olur, onunla reklam verirdi.
Pazarlama bölümünün adı pekala ‘reklam ve tanıtım’ olabilirdi. Pazarlama, geliştirme ve imalat süreci sonrasında bir ürünün değerlerinin halka anlatılması ile ilgili bir işti.
Günümüz dünyasında pazarlamacı kavramının merkezinde ürünlerin özellikleri -servisten tasarıma her şey- bulunuyor. Böyle bir dünyada o eski stratejinin geçerliliğinin kalmadığı çok açık. Pazarlama, ürünün icat edilmesi eylemidir. Dizaynını yapma çabası, üretme hüneridir. Onu fiyatlandırma sanatı, satma tekniğidir. Bir Mor İnek şirketi bir pazarlamacı tarafından yönetilmek durumundadır.”
Seth Godin, günümüzde pazarlamanın ne anlama geldiğini ve pazarlamacının kim olduğunu anlattıktan sonra aynı kitapta pazarlamayla “şirket yönetmek” arasındaki farkı da ortaya koyuyor:
“Bir şirketin durumu kötüye gidiyorsa, hata en kıdemli yöneticilerindir ve sorun da muhtemelen bir ürünü pazarlamak yerine bir şirketi işletmeyi tercih etmeleridir.”
“Pazarlamak” yerine “yönetmeyi” tercih eden yöneticilere de bir tavsiyesi var Godin’in:
“Zekadan uzak bir reklam kampanyasına, fuara veya satışla ilgili bir konferansa para saçmadan önce mühendisleriniz ve müşterilerinizle bir araya gelip kafa kafaya verin. Önlerine boş kağıtlar koyun ve her şeyi yapabilme fırsatına sahip olsalardı neler yaparlardı öğrenin. Başarısızlıktan çekinmeden deneyebilecekleri en cesur şey ne olurdu belirlemeye çalışın.”
Godin, 2002 yılında yazdığı kitabıyla “Mor İnek” adını verdiği bir farklılaşma stratejisinin mimarı değil yalnızca. Bugün Pazarlama 3.0 adını verdiğimiz ve kitabımıza da adını veren pazarlama anlayışının da önemli bir kilometre taşı.
Pazarlamanın daha ürün ortada yokken başladığını, pazarlamanın işletmeyi değil müşteriyi merkezine alması gerektiğini ilk söyleyenlerden biri olan Godin, bugün de pazarlamanın en yenilikçi isimlerinin başında geliyor.
Eğer imkanınız varsa dinleme fırsatını kaçırmayın derim.