Ben amatör bir basketbol fanatiğiyim. Aynı zamanda bir pazarlama ajansım var. Bu nedenle, günlük konuşmalarımda basketbol terimleri kullanırım. Özellikle pazarlama hakkında konuştuğum zaman… Bir içerik pazarlaması stratejisi yaratmanın, basketbolda çıkış çizgisi tasarlamaya ne kadar çok benzediğini size anlatmak istiyorum. Farklı fonksiyonlara sahip birçok taktik mevcut. Bunları organize etmek ve takımı daha iyi hale getirmek tamamen size, yani takım koçuna bağlı.
Oyun kurucu: Sosyal medya
Oyun kurucu skor elde etmek için değildir. Onun görevi topu stratejik şekilde iletmek ve takımdaki herkesi oyuna dahil etmektir. Aslında tüm takımın merkezidir. Sosyal medya, pazarlama çabanızın işleve geçtiği yerdir. Websitenizden, pazarlama emaillerinizden ve Google SERP’lerden gelen kullanıcıların hepsi markanızı keşfetmek isterler. Bu, onlarla içeriğinizi paylaşma, ilişkiler geliştirme ve kişisel olarak iletişime geçme şansınızdır. Sosyal medyadaki rekabet vahşidir. Bir Tech Target makalesinde söylenildiği gibi, sosyal medya sizin ve rakiplerinizin savaş alanıdır.
“Müşteriler eskiden bir kerede tek içeriğe odaklanırlardı; artık aynı anda sizin, sonra rakibinizin içeriklerine bakıyorlar, Twitter ve Instagram’da paylaşım yapıyorlar ve kahvaltılarına geri dönüyorlar. Bu yeni bir tüketici jenerasyonu. Eğer Facebook’ta, Twitter’da ya da Instagram’da pazarlama yapmıyorsanız, bir çöp kovasının içinde pazarlama yapın daha iyi.”
Basketbol’da iyi bir oyun kurucu olmadan pürüzsüz bir saldırı gerçekleştiremezsiniz. Sosyal medyada aktif varlık göstermezseniz başarılı bir içerik pazarlama kampanyasına sahip olamazsınız.
En iyi şutör: İçerik yaratma
Bir şutörün görevi nettir: topu potadan geçirmek. Şutör, takım topu ele geçirdiğinde, sahanın her yerinden skor yapabilecek bir tehdittir. Bir içerik pazarlama kampanyasında içeriğinizin sürecin merkezinde olması gerekir. Uzun ya da kısa hangi formatta olursa olsun, içeriğinizi geniş çaplı düşünerek üretmeniz gerekir. İçerik yaratmanın en iyi yolu ise pratik yapmaktır. Bir Business 2 Community makalesi neden içeriğinizi paylaşmadan önce onu test etmeniz gerektiğini şöyle açıklıyor:
“Bir dizi konu seçebilir ve bir gün yeterli geri dönüşü alabileceğinizi söyleyen içsesinize güveniyor olabilirsiniz. Ancak, eğer sağlam sonuçlar almak istiyorsanız, sayılara güvenmelisiniz. Bu, sosyal medya platformlarından alınan ipuçlarını dönüştürmeniz için uygulanabilecek bir yaklaşımdır. Yeterli sayısal sonuçlara ulaşmak için, basit bir karşılaştırma ilkesine dayanan A/B testini uygulamaya ihtiyaç duyarsınız.”Basket atışı yapmak ve orijinal içerik üretmek sanat biçimleridir.
Kısa forvet: SEO
Kısa forvetler küçük ama önemli işler yaparlar: savunma, skor, top paslama vs. LeBron James gibi gerçekten iyi bir kısa forvete sahip olmak takımınızı şampiyon yapabilir. Pazarlama sürecinin her aşamasında SEO hakkında iyice düşünmek gerek. Kendinize şu soruları sormalısınız:
- İçeriğim arama motorları için uygun mu?
- Websitem Google standartlarını karşılıyor mu?
- İçerik linkleri için yeterli çalışmayı yapıyor muyum?
- Sosyal medya postlarım Google’da görünüyor mu?
Tech Cocktail’in bir makalesi SEO’ya dair ihtiyacınız olan her şeyi özetliyor:
“SEO kelimeler, website yapısı, link oluşturma ve daha birçok şey üzerine döner. En önemli kelimeleri bir kez teşhis ettiğinizde, onları en uygun hale getirin. Arama sayfalarında ilk pozisyonu kazanmak, sıralamanızı geliştirmek ve kelimeler arası sıralamadaki düzende hareket etmek sizi harika sonuçlara ulaştıracaktır. Ancak sakın tüm kelimeleri bir kerede kullanmaya çalışmayın.”
SEO size tüm içerik pazarlama pratiklerinizde yardımcı olabilir. Eğer kampanyanız gerçekten iyiyse, inanılmaz derecede başarı eldebilirsiniz.
Uzun forvet: Emaille pazarlama
Geçtiğimiz on yılda, uzun forvetlerin rolü çarpıcı şekilde değişti. Eskiden yavaş ve hareketsiz, ancak güçlü ve patlamaya hazır haldeydiler. Bugünlerde sıklıkla hızlı, hareketli ve üçlük atışa hazır haldeler.
Emaille pazarlama gerçekten içerik olarak görülebilir mi? Bunu söylemek zordur. Ancak bu, genellikle sizin stratejinize bağlıdır. Bir HubSpot makalesine göre, eğer insanları etkilemek için emailler kullanıyorsanız bunun içerik olarak görülebileceği söyleniyor.
Orta saha: İtibar yönetimi
Orta saha dediğimiz bölgenin tek bir sebebi vardır: kendinizi korumak. Kolay basket yememek üzere diğer takımı durdurmaya çalışacak birine ihtiyacınız var. Aynı şekilde iş dünyasında markalarınızı koruyabilmeniz için itibar yönetimine başvurmalısınız. Facebook’taki olumsuz bir yorum işletmenize zarar verebilir.
Bunun için birkaç yol var. İçerik yaklaşımınız, tüketiciler arasında güven yaratan içeriklerin paylaşılması yoluyla proaktif olmalıdır. Ayrıca birilerinin markanıza iftira atmasına veya ondan şikayet etmesi ihtimaline karşı B planınız olmalı. Bütün bunları bir araya getirin ve ses getiren bir pazarlama stratejisine sahip olun. Bu yılın Golden States Savaşçıları gibi bir performansınız olmayabilir. Ancak rekabetçi olabileceğinize bahse girerim.
Kayak: https://www.forbes.com