İçerikle pazarlama için 40 soru

Son zamanlarda pazarlamanın en önemli alanlarından biri haline gelen içerikle pazarlama konusuna burada sıkça değiniyoruz. Dünyanın önde gelen dijital pazarlama uzmanlarından Neil Patel’in Quick Sproud adlı sitesinde yayınladığı “Yeni blog içeriğinizi yayınlamadan önce kendinize sormanız gereken 40 soru” başlıklı makalesi, içerikle pazarlama açısından güzel bir “Checklist” içeriyor. Patel’in beş ana başlık altında topladığı bu 40 soruluk listeyi, içerikle pazarlama yolunda ilerleyen işletmeler için paylaşmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Yazı başlığı

1- Attığınız başlığı birileri Google’a yazıp arayacak mı? Eğer tam olarak yazdığınız şeyi arıyorlarsa bu daha fazla arama trafiği demektir.

2- Başlığınız merak uyandırıyor mu? Merak uyandıran başlıklar her zaman daha çok tıklanır.

3- Başlığınız kısa ve öz mü? Unutmayın 57 karakterden daha uzun başlıklar, Google listelemesinde kesintiye uğrar.

4- Başlığınız açık ve net mı? İnsanlar neye tıkladığını bilmek ister, başlığınız net değilse insanlar ilgilenmedikleri sayfadan hemen çıkar.

5- Duyguları kullanıyor musunuz? İstek uyandıran, duyguları harekete geçiren başlıkları seçmelisiniz.

6- Başlığınız popüler arama terimlerini ve deyimlerini içeriyor mu? Eğer içermiyorsa Google’da yükselme beklemeyin.

Yazı girişi

7- Giriş paragrafınız okuyucuyu yakalıyor mu?

8- Girişiniz çok mu kısa? Bir an önce konuya girmek isteyebilirsiniz, ama giriş için üç paragraf ideal uzunluk olacaktır.

9- Girişiniz detaylı bir özet sunuyor mu? İnsanlar girişi okuyarak yazının kendileri için uygun olup olmadığına karar verirler.

10- Girişte bir görseliniz var mı? Yazının başında fotoğraf veya video gibi bir medya kullanmak okuyucuları cezbedecektir.

Gövde metni

neil patel

11- Ara başlıklar kullanıyor musunuz? Unutmayın, ara başlıklar yazının daha kolay okunmasını sağlar.

12- Paragraflarınız beş satırdan kısa mı? Bir paragraf 5-6 satırdan uzun olmamalı yoksa okuyucunun gözünü korkutur.

13- Bir sohbet yaratıyor musunuz? Sen, siz ve ben üslubuyla yazmak okuyucu açısından bir sohbet havası yaratır ve okumayı teşvik eder.

14- Sorularınızı vurguluyor musunuz? Blog yazınızın içinde sorduğunuz soruları şeklen de vurgulamak yazınıza daha fazla kişilik kazandırır.

15- Bir hikaye anlatıyor musunuz? Okuyucunun ilgisini bir yerden çekmezseniz sıkılır. Bunun da en iyi yolu hikaye anlatmaktır.

16- İçeriğinizi zenginleştirmek için medya kullanıyor musunuz? Fotoğraf, grafik, video veya ses… Kullanacağınız her türlü medya, içeriğinizi canlandırır, ilgiyi artırır.

17- İçeriğinizin bir özü, gerçekten sunduğu bir fikir var mı? Eğer içeriğiniz şişirmeyse kimseye okutamazsınız.

18- Akıllılık taslıyor musunuz? Unutmayın, okuyucularınıza tepeden bakmak onları kaybetmenin en kolay yoludur.

19- İşi güncel bir olaya, etkinliğe bağlıyor musunuz? Google’ı veya Yahoo’yu kullanarak güncel trendleri bilmeniz, ona göre yazmanız içeriğinizin size daha fazla trafik getirmesini sağlar.

20- İçeriğiniz hangi duygulara sesleniyor? Mizah veya öfke gibi belirli duygulardan birine veya bir kaçına seslenmelisiniz. Okuyucularınıza soap opera gibi duygu iniş çıkışları yaşatmalısınız.

21- Yazınızı doğru formatla sundunuz mu? Maddeleme işaretlerinden, alıntılara, kutulara kadar Word Press blogları, okuyucuların içeriği kolay tüketebilmesi için bir dizi araç sunuyor.

22- Birilerine link veriyor musunuz? Uygun durumlarda başkalarına link vermeniz, onların da sizin yazınızı kendi sosyal medya hesaplarında paylaşmasını sağlar.

23- Yazılarınızda uzman görüşlerine yer veriyor musunuz? Başka uzmanlardan alıntı yapmanız veya görüş almanız, yazılarınızı daha güvenilir hale getirir. Ayrıca o uzmanların da sizin yazılarınızı paylaşmasının yolunu açar.

24- Söyledikleriniz destekli mi? Yazdıklarınız ve iddialarınız, maddi olgular ve verilerle desteklenmeli. Bu durum inandırıcılığınızı artırır ve bir uzman olarak tanınmanızı sağlar.

Sonuç bölümü

25- Yazınızı bir soruyla bitiriyor musunuz? Okurlardan daha fazla yorum almanın en iyi yolu soru sormaktır. Tabii sorularınızı da vurgulayarak.

26- Yazınızı üç kısa paragrafta özetleyebiliyor musunuz? Özet kısa olmalı ve yazınızın ana fikrini okuyucuya vermeli.

27- Özetiniz 200 kelimeden kısa mı? Kısa değilse pek işe yaramaz, en iyisi özetinizin 150-200 kelime arasında olmasıdır.

28- Açık uçlu bir şeyler bırakıyor musunuz? Yazınızda kesin yargılarda bulunmak yerine izleyicilerinizi, okuyucularınızı sohbete ve yorum yapmaya davet etmek katılımın artmasını sağlar.

29- Yazınızın sonuç kısmı da okuyucuyu okumaya teşvik ediyor mu? Bazı insanlar yazıdan önce sonucu okurlar ve sonuç ilgi çekiciyse yazıya dönerler.

Tanıtım

30- Yazınızı ideal saat ve günde yayınlıyor musunuz? İdeal tarihi ve zamanı belirlemek için bu konuda yapılmış çalışmalardan ve istatistiklerden faydalanın.

31- İçeriğinizi kendi sitenizde mi yoksa başkasının sitesinde mi yayınlasanız daha iyi olur? Elbette başkalarının sitesi her zaman daha iyidir.

32- İçeriğinizi yayınlarken e-posta adresi topluyor musunuz? E-posta adresi toplamak yazınızı okuyan insanların daha sonra tekrar sitenize dönmesini sağlayacak en iyi yoldur.

33- Çekici bir teklif sunuyor musunuz? İnsanların size abone olmasını sağlayacak çekici bir teklif sunun. Örneğin e-kitap hediye etmek gibi.

34- Blogunuzda, yazılarınızın içinde sosyal paylaşım butonları var mı? Paylaşımı kolaylaştırmak daha çok okunmanın en önemli kuralıdır.

35- Yazınızda sosyal profiliniz görünüyor mu? Her yayınladığınız içerik için okuyuculardan onu paylaşmasını istemelisiniz. Ziyaretçi sayınız çok artsa bile buna devam edin.

36- Sosyal medya için meta etiketler kullanıyor musunuz? Biraz teknik bir konu, ama bu etiketlemeyi yapamazsanız içeriğiniz istediğiniz ölçüde paylaşılmaz.

37- İçeriğinizi sosyal medyada paylaştığınızda, yazıda yer verdiğiniz uzmanlara da mention ediyor musunuz? Bunu yaptığınızda içeriğiniz onlar tarafından da paylaşılacaktır.

38- Yazınızı Linkedin’deki etkili profillere doğrudan mesaj olarak gönderiyor musunuz? Bu, daha çok paylaşım sağlamak için en iyi taktiklerden biridir.

39- İçeriğinizi değişik formatlarda sunuyor musunuz? Sitenizdeki içeriği PDF, slayt, infografik ve benzeri değişik formatlarda sunmanız, daha çok paylaşılmasını ve trafiğinizin artmasını sağlar.

40- İçeriğinizi bir kereden fazla paylaşıyor musunuz? Unutmayın, bir seferlik paylaşım özellikle Twitter gibi hızlı paylaşım ortamlarında takipçilerinizin bir bölümünün yayınınızı kaçırmasına neden olur. Bir içeriği en az iki kez, gerektiğinde üç kez paylaşmalısınız.

Her içerik yayınınızda bu 40 sorunun kırkını da olumlu yanıtlamanız elbette olanaksız. Ancak unutmayın ki, bu soruları sormanız ve her seferinde daha fazlasına olumlu cevap vermeniz, daha yüksek bir paylaşım ve daha çok trafik anlamına gelecektir.

Kaynak: Quicksproud.com