Bir iş veya işletme sahibi olanlar işi yürütmenin ne kadar karmaşık olduğunu bilirler. İşletme müdürü, muhasebeci, insan kaynakları, satış danışmanı, ofis müdürü, pazarlama müdürü şeklinde liste uzayıp gidiyor. Bu çalışanların ortak şefinin işletme sahibi olduğunu düşündüğümüzde neden Pazarlama 101 dersi alacak zamanları olmadığını anlıyoruz.
Bildiğiniz üzere pazarlama, iş hayatındaki başarınızda anahtar rol oynuyor. Basit ve hızlı taktikler üretip çabuk ve etkileyici sonuçlar almanız gerekiyor. Seminere katılmak veya 500 sayfalık bir kitabı okumak yerine pazarlama hakkında bilmeniz gereken 8 önemli konuyu sıraladık.
- Pazarlamamak bir seçenek değil.
Sunduğunuz ürün veya hizmet ne kadar iyi olursa olsun kendiliğinden satılamaz. Bir takım reklam, promosyon, tanıtım ve sosyal medya hesaplarına ihtiyacınız var. Hatta mümkünse bütün bunlar bir arada olsun. Nereden başlayacağınızdan emin değil misiniz? Bu konuda geçerliliği kanıtlamış bir kural var; rakipleriniz ne yapıyor ve nerede yapıyor? En önemli rakibiniz yerel gazeteye reklam mı veriyor? Facebook’ta takipçileri çok mu fazla? Twitterdaki fırsatları tamamen kaçırmışlar mı? Web siteleri verimsiz mi? Çekişmek zorunda olduğunuz alanları belirleyin ve rakibinizin eksik olduğu noktalardaki fırsatları değerlendirin.
- İnternet reklamları küçük maliyetlerle büyük etki yaratabilir.
Bütçenizin kısıtlı olduğunu biliyoruz ve burada önemli olan harcadığınız her kuruşun karşılığını etkili bir şekilde alabilmeniz. İnternet reklamları küçük işletmeler için harika bir seçenek çünkü geleneksel reklam araçlarına (Televizyon, radyo, gazete, dergi) harcayacağınız paranın çok daha azına çok daha geniş bir müşteri kitlesine hitap edebilirsiniz.
- İnsanların etkinlik sevgisine odaklanın.
Deneysel pazarlama gibi moda sözler sanki yeniymiş havası katsa da etkinliklerle pazarlama ve mağaza promosyonları oldukça eski bir taktiktir. Bu tarz promosyonlar ve etkinlikler hem önceden sizden alışveriş yapan müşterinizi tekrar mağazaya çeker hem de ilk defa sizden alışveriş yapacak müşteriler kazanabilirsiniz. Açılışlar, bağış geceleri ve müşterilerinize özel günler hazırlamak markanızın tanıtımı için oldukça önemli etkinlikler. Ayrıca küçük işletmeler için müşterilerle yüz yüze iletişim en önemli kozlarınızdan olacaktır.
- İyi bir web sitesi oluşturun.
Zaten bir web siteniz olduğunu varsayarak söylüyorum ki eğer ki kaliteli işletmelerden biri olmak istiyorsanız bu çok önemli noktayı atlamamanızı öneririm. İlgi çekici bir web sitesi müşterilerinize ve potansiyel müşterilerinize hakkınızda bilgi vermekle kalmaz –mesela adresiniz, çalışma saatleriniz, ürünleriniz ve hizmetleriniz- ayrıca canlı bir satış portalı ve müşteri bilgilerini topladığınız alan haline dönüştürülebilir. Burada en önemli nokta web sitenizin profesyonellerce dizayn edilmesi ve öyle görünüyor olması gerekir.
- E-mail pazarlamasına önem verin.
Küçük işletmeler önceden bir e-mail listesi satın almak ve e-mail dizaynı için büyük paralar harcarlardı. Veya akıl almaz saatler bununla uğraşıp kendilerini harap ederlerdi. E-mail pazarlaması etkin bir yöntem olmaktan çok işkence halini almıştı. Günümüzde ise bunu ücretsiz ve profesyonelce yapan servis sağlayıcıları var. Hem istediğiniz içeriği oluşturuyorlar hem de e-mail listenizi hedefinize göre derleyip takipçisi oluyorlar. Bu etkili yöntemi deneyin ve sonuçlarını görün.
- Dilden dile pazarlama: Sosyal medya.
Sosyal medya müşterilerinizin sizi eleştirmesi veya övmesi için işleri hiç olmadığı kadar kolaylaştırdı. Dahası var, sosyal medya kafa dengi kullanıcıların paylaşımlar sayfaları ve grupları oluşturdu. Bu gruplar aynı zamanda sizin pazarlama mesajınızın iletişimini de sağlıyorlar. Daha da iyisi müşterilerinize sosyal medya üzerinden ulaşmak için cebinizden tek kuruş dahi çıkmıyor. Buna karşın bir sosyal medya stratejisi oluşturmak ve hedef kitlenize amaca uygun bilgi akışı sağlamak çok önemli.
- Müşteri sadakatini ödüllendirin
Son günlerde çoğu şirketin bir sadakat ödüllendirme programı var. Bu fikir ilk olarak küçük işletmelerden ortaya çıkmıştır. Evinizin yakınındaki fırın annenizin isteğine ek olarak bir simit verdiğinde veya mahallenizdeki çiçekçi babanız hep oradan çiçek aldığı için fazladan bir gül verdiğinde işte bu tam olarak sadakat pazarlaması oluyor! Siz de küçük çapta işletme sahibi olarak kendi sadakat programınızı oluşturun ve bunun sizin için önemli olduğunu müşterilerinize hissettirin. Siz zaten yüz yüze iletişimle müşteriyle aranızda bu bağlılığı oluşturuyorsunuz. Bir ödül programı oluşturmak küçük indirim kartları vermek kadar basit bile olabilir. Alışveriş sonrası vereceğiniz bu kartlar onlara tekrar size gelmeleri için bir neden verecektir.
- İlişkiler ağı kurun.
Satış danışmanı şapkanızı giydiğinizde muhtemelen hep aklınızdan geçen ‘’sıcakkanlı ol.’’ İşletmeci şapkanızı giydiğinizde ise düşündüğünüz maliyeti minimize edip karı maksimize etmek. Hangi şapkayı giyerseniz giyin her zaman müşterilerinizle, işyerleriyle ve diğer işverenlerle bir ilişki ağı kurun. Yerel organizasyonlara mutlaka katılın çünkü diğer sektörlerle veya işverenlerle profesyonel ilişkilerinizi güçlendirmek için iyi bir fırsat. Mesela bir iş yerinin çalışanlarına yakınlarındaki dükkanınızda indirim sağlamak güzel bir jesttir. Ya da işletme sahibine vereceğiniz indirim kuponlarını çalışanlarının performansını ödüllendirmede kullanabilir.
Pazarlamayı öğrenmeyi hayat boyu süren bir eğitim olarak düşünmelisiniz veya bu yolda maalesef fazla ilerleyemeyeceksiniz –pazarlama 101 dersini alacak zamanınız olsa bile! Şimdilik bu 8 yol pazarlama taktikleri geliştirmeniz için iyi bir rehber olacaktır.