Sanal gerçeklik önümüzdeki on yıl hikaye anlatımını ve pazarlamayı nasıl değiştirecek

Sanal gerçeklik artık 90’lı yılların kötü efektli bir filminin fütüristik konsepti değil. Her hane halkı henüz teknoloji ile donatılmamış olabilir ancak tüketiciler teknoloji etkinliklerinde ve perakende satış mağazalarında bunu deneyimleyebiliyorlar. İnsanlar bu yıl tatil sezonunda binlerce sanal gerçeklik gözlüğü satın aldı. Forrester şirketi, 2020’ye gelindiğinde, tüketici ve işletmelerin kullanımına farklı yollar bulması nedeniyle 52 milyon adet dolaşım olacağını öngörüyor.

Pazarlamacılar için, sanal gerçeklik setinin giderek yaygınlaşması, müşterileri kazanmak için kullanılan birçok kampanyayı yeniden düşünmek anlamına geliyor. Tüketiciler işletmelerin daha etkileşimli kampanyalar oluşturmalarını gerektiren kapsamlı bir marka deneyimine alışacaklar. İşte sanal gerçekliğin reklam ve pazarlamayı gelecek on yılda değiştireceği birkaç yol.

Hikaye anlatımı üzerine odaklanma

Hikaye anlatımı bugünün rekabetçi pazarlama dünyasında oldukça popüler. Hikaye anlatımı, işletmelerin müşterilere geleneksel pazarlamanın yapamayacağı bir şekilde bağlanmasına yardımcı olur. İnsanlar genellikle bir işletmenin veya ürünlerinin arkasındaki hikayeyle ilgilenir ve oluşturduğu bağlantıyı temel alarak satın alırlar.

Sanal gerçeklikle, işiniz görsellerle bir hikayeyi baştan sona anlatma şansına sahip. Bu, şirketinizin nasıl başladığının hikayesi veya şirketinizin ürünlerinin nasıl yapıldığına dair bir sahne arkası olabilir. Hikaye anlatımı, müşterileri showroom, fabrika veya çalışma alanlarınıza getirme fırsatı sağlar ve ekibinizi kişisel olarak tanıtmanıza yardımcı olur. Bu aynı zamanda arkadaşlarına sizinle ilgili konuşmak isteyen sadık müşterilere de yol açabilir.

Deneyimler oluşturma

Sanal gerçeklik tüketicilere Everest Dağına tırmanma ya da Amazon yağmur ormanlarında zipline yapma gibi normalde yapamayacakları şeyleri deneyimleme şansı verir. Bunlar yüzde yüz gerçek gibi olmayabilir ama bu maceraların ev konforunda keyfinin çıkarılabilmesi büyük bir bonus. NASA, sanal gerçeklik aygıtı sahiplerine Mars gezegeninin yüzeyini yürümek için olanak tanıyacak yazılım üzerinde çalışıyor ve bu da teknolojinin birçok olasılığını gözler önüne seriyor.

Bu, bir marka olarak sizin için, kendi ürünlerinizi veya hizmetlerinizi sanal gerçeklik deneyimine entegre edecek yollar bulmak anlamına geliyor. Örneğin, bir spor malzemeleri perakendecisi, sanal gerçeklik hikaye anlatımı için geniş bir yelpazede şansı var – müşterileri suya sokmaktan tutun yeni bir sürat teknesini denemeye ya da profesyonellerle basketbol oynamaya kadar. Bir moda perakendecisi ise alışveriş yapan kişilerin koridorlara göz atmasına ve bir arama motoruna anahtar kelime yazmak yerine raflardan ürün seçmesine olanak tanıyan bir çevrimiçi deneyim oluşturabilir.

Ürün gösterimi sunma

Müşterileri mağazanıza veya açık hava maceralarına koymanın yanı sıra, potansiyel müşterilere ürününüzü deneme fırsatı da sunabilirsiniz. Bu, müşterilerin genellikle satın almadan önce denemek istedikleri yüksek fiyatlı ürünler satıyorsanız değerlidir. Müşterilerin ve potansiyel yatırımcıların bir ürün hakkında gerçek anlamda görmeden daha fazla bilgi sahibi olmaları için bir prototip yerine kullanılabilir.

Sanal gerçeklik, emlakçılar ve otomobil satış temsilcileri için özellikle yararlı olabilir, çünkü müşteriler şu an için satın alma kararı vermeden önce bir showroom’u ziyaret ediyorlar ya da bir mülkten diğerine gezmek durumunda kalıyorlar. İşletmeler ve tüketiciler, rezervasyon yapmadan önce bir otel veya diğer kiralık mülkleri gezmek için bu teknolojiyi kullanabilir. Bu, işletme sahiplerinin coğrafik sınırları silmelerine ve uzun mesafeli müşterileri cezbetmelerine yardımcı olacaktır.

Sanal gerçeklik, tüketicilerin ürünleri deneme biçimini değiştirip, kendi topluluklarının dışındaki dünyayla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak anlamına geliyor. Pazarlamacılar, müşterilerin ilgisini çekmek için teknolojiyi kullanmanın bir yolunu bulurlarsa, markalar ürün ve hizmetleri hakkında söz sahibi olabilir ve tüketiciler, bir işletmeyle ilgili neredeyse her şeyi evlerinin konforundan öğrenebilir.

Kaynak: entrepreneur.com